Kitap Tanıtım Notlarım

Diyelim siz de benim gibi kitap yazdınız ve bir sevinçle basacak yayın evi buldunuz! İşte o noktadan sonraki tecrübelerimi paylaşmak isterim.

Kitap Tanıtım Notlarım

Merhabalar!

Diyelim siz de benim gibi kitap yazdınız ve bir sevinçle basacak yayın evi buldunuz! İşte o noktadan sonraki tecrübelerimi paylaşmak isterim.

  1. Türkiye'de 2022 yılında 69 bin 211 kitap ISBN almış durumda. Hadi diyelim bunların büyük oranı ders, sınavlara hazırlık kitabı falan. Önemli bir kısmı da yabancı dilden çevirilen kitaplar olsun. Yine de, ülkede yazılan kitapların sayısı kitap okuyanların sayısından daha fazla gibi geldi. Bu kadar çok yeni çıkan kitap arasında kendiliğinden fark edilmeniz mümkün değil. Marketin "sanal" genişliğine karşın, kitapların satış fiyatları, kötü ekonomi ve alım gücündeki gerilemeler yüzünden okuyucular tanınan, bilinen yazarlara para ayırabiliyorlar. Yeni çıkan kitaplara, yakın çevrenizden başka destek verecek kimse olmayacak. Yani, ortada bir kitap enflasyonu var. Bu şüpheli durumun arkasında tek bir sebep var. Ve bu haklı bir sebep. Yayın evlerinin hayatta kalma kalma çabası.
  2. Eğer ünlü değilseniz, henüz ispatlanmış bir pazar payı ya da okuyucu kitlesi olmayan bir yazar olduğunuz için, yayın evi de bir risk alıyor. Yapacağınız anlaşmada cebinizden ister istemez para çıkacak. Yayın evi, kendisini zarara sokmayacak -ve biraz da kar ettirecek- kadarlık parayı sizden talep ediyorsa, yapacak bir şey yok. Bkz: madde 1. Ayrıca eğer kitapyurdu gibi sitelerde çok satan yayın evlerinden birisi değilse, muhtemelen kitabınızın reklamı için bir bütçeleri olmayacak. Dediğim gibi, onlar zaten parasını kazandı. Sizin adınıza reklam yapmaları ancak rüya olur.
  3. Kimse yapmıyorsa siz kitabınızı tanıtmak, duyurmak isteyeceksiniz. Gözünüz sürekli satış rakamlarında, yorumlarda, yıldızlarda olacak. Yıldızlar ve yorumları siktir edin. Haters gonna hate demişler. Herkesi tatmin edemezsiniz. Ama kitap duyururken dikkat etmeniz gereken hususlardan bahsedebilirim.

Kitap tanıtırken yaptığım hatalar:

Sosyal medya.

Kabul edelim, kitabınızı sosyal medyada duyurmak isteyeceksiniz. Bunda da, kitap tanıtımı yapan "influencer" arkadaşlar sizi "avlayacaklar". Benim de düştüğüm bu tongaya düşmeyin. Bu adamların mesleği bu. Yeni çıkan kitapları bulup, yazarların gözündeki hevesi kullanarak bunun üzerinden gelir elde etmek. Satış rakamları ya da kitabınızın satış sayfalarının ziyaret edilmesinde pek etkileri yok. Çok açık söylüyorum.

Çoğu kitap yorumu yaptığını söyleyen sayfa, 15-20k ile 50-60k arası takipçiye sahip. Bazı hesaplarda bu sayı 200-300k'ya kadar çıkıyor. Bu takipçi sayılarının hepsi istisnasız şişirme. İçlerinde organik diyebileceğimiz gerçek kitap okuyan insan sayısı belki ancak yüzlerle ifade edilir. Bin kadar da oltaya gelen "yeni yazar" vardır. Takipçi listelerini açıp bir göz gezdirdiğinizde, bu takipçilerin büyük çoğunun sahte hesaplar olduğunu zaten göreceksiniz.

Yine influencer takipçileri konusunda, bir  başka durum da, bunların bot ya da destekçi takipçileri. Bir post yapıldığı anda altına 50-60 kadar "destek" yorumu geliyor. Siz de "aaa bak, beğeni sayıları yüksek. Çok yorum da geliyor" diye düşünüyorsunuz. Gerçek şu ki, tüm postları arka arkaya inceleyecek olursanız, aslında hepsinde hemen hemen aynı kişilerin kopyala yapıştır yorumlarını göreceksiniz.

Eğer yine de bir influencer ile anlaşıp para vermek istiyorsanız (fiyatlar 300-400TL ile 1000-2000 TL arası değişiyor) dikkatli olun. Reklamını yapmasını istediğiniz kitabın, anlaştığınız kişinin hedef kitlesinde olduğundan emin olun. Ve "kitap okuyan insanlar" bir hedef kitle olamaz. Bunu idrak edin. Hedef kitle, "korku okuyucusu" ya da "Rus edebiyatı sevenler" falan olur. Ayrıca kimse o paralar için sizi övmez. Hatta tersine, kitap influencer'ları, birer kitap kritiği gibi hareket ederek kitabınızdaki tüm olası rahatsız edici unsurları, bazen baştan sona tüm konusunu, bazen sevmedikleri ya da kendi görüşlerine uymayan yanları belirtip kitabınıza kendi bakış açılarından yaklaşmaktan çekinmeyeceklerdir. O yüzden, sizi pozitif açıdan "çok beğendim" diyerek tanıtacak birisini arıyorsanız, para vermeden önce "bu kişi benim kitabımı sever mi?" diye kendinize mutlaka sormalısınız. (Geçmiş paylaşımlara bakıp beğendiği tarzlara yakın mısınız diye kontrol edebilirsiniz)

Sayfasını 50 kuruşa okurum diyen tuhaf bir arkadaş vardı. Seni hiç unutmayacağım. Dikkatli olun. Hayır demeyi öğrenin.

Goodreads, 1000kitap gibi platformlarda kitabınızın yer alması için bu platformlara hakim arkadaşlarınızdan yardım alabilirsiniz. Esaslı kitap okuyucuları bu platformlarda. Ancak belirttiğim influencer arkadaşlar da bu platformlarda. Eğer kitabınızı beğenmedilerse, rahatça bunu Goodreads ya da 1000kitap üzerinde dile getireceklerdir. Çünkü bu platformlarda herkesin kendi görüşleri ve yorumları geçerli. Ve herkes her kitaba olabildiğince puan ve yorum yapıp kendi etkileşim sayılarını da yükseltmekteler.

Çok sayıda bedava kitap isteyenler olacak. Öğrenciyim diyecekler. Başka şeyler diyecekler. Başta göğsünüz kabaracak ve göndereceksiniz. Ben düştüm. Siz bu oltaya da gelmeyin. O kitaplar okunmuyor bile. Genelde sahte hesap açıp (gizli, sıfır gönderi, 20-30 takipçi, belirsiz profil fotoğrafı) neden böyle bir "kitap toplama" yoluna gidiyorlar hiç anlamadım. Bana çok tuhaf geldi.

Özetle, sosyal medyadaki influencer'lar üzerinden para yatırıp kitap tanıtımı hedefliyorsanız, belki o sahte yüz binler arasından ancak 200-300 gerçek kişi bu gönderileri "görecekler" ancak onların da bu gönderileri görüp, kitabı merak edip, gidip kitabı satın alma ihtimalleri düşük olacaktır.

Agrsif davranıp bu işe çok para yatırmayı seçebilirsiniz. Öncelikle influencer değil, sosyal medya platformlarının kendi reklam altyapılarını kullanıp daha belirli kitlelerde akışa düşebilirsiniz. Tabi ki çok para yatırıp, çok daha fazla gerçek kişiye ulaşabilir, sosyal medya reklamları verebilirsiniz. Dürüst olmak gerekirse, sosyal medyada bir kitabı görmek, onu alma sebebi midir? Emin değilim. Yazarı tanıyorsanız tabi ki. "Aaa Stephen King yeni kitap çıkarmış" diyeceksinizdir. Ancak yeni yazarlar için aynı durum söz konusu değil.

Bu durumda, daha gerçek reklam kanalları ve daha yüksek bütçelerle rüzgarın yönünü değiştirme şansınız var. Bu biraz ne kadar daha zarar etmeyi göze alabilirsiniz sorusu aslında. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Ama yine de influencer ile anlaşırken doğru kitleyle çalıştığınızdan emin olmanız gerekli. Eğer kitlenizi doğru belirlemediyseniz başarısız olmaya devam edecektir. Belki influencer yerine daha büyük medyalara, dergilere, köşe yazılarına reklam vermek bir alternatif olabilir.

Peki sırada ne var?

10 kadar micro-influencer ile çalışırken aynı zamanda Bir Bar Hikayesi'nin sosyal medya etkileşimleri, linktr.ee üzerindeki istatistikler, kitap satış rakamları, kitap satış günleri gibi noktaları inceledim. Gördüğüm şey, net olarak bu influencer'ların gönderi ya da hikaye paylaştıkları günler ve devam eden günler ile kitabın satışının olduğu ya da kitap bağlantılarına olan etkileşimlerin arasında bir bağlantı olmadığı. Yani kimse bu influencer'lar üzerinden büyük bir merakla kitabımı satan ya da tanıtan kanallara gelmiyorlar. Burada cümleyi subjektif tutuyorum. Belki sizin yazdığınız kitap vampirli, ergenliyse durum biraz daha değişiyor olabilir.

Sosyal medya, influencer'lar belki bir noktada "bilinirlik" konusunda yardımcı olabilirler. Ama bir iki tane ile olmaz. Bu ateşin altını sürekli beslemeniz gerekir. Kendinize, buna sürekli para yatırıp yatıramayacağınızı sorun. Sosyal medyada kitap tanıtımı tek seferlik ya da bir iki aylık değil, sürekli yapılması gereken bir iş.

Artık sosyal medyadaki micro-influencer'lar üzerinden bir tanıtım yapma planım yok. Bir Bar Hikayesi için daha hedef okuyucu kitlesine yönelik reklam çalışmaları düşünüyorum. Hedef kitlem "çok kitap okuyan insanlar" değil. Hedef kitlem "hayatta kaybolmuş, borç harç yaşamanın ve cebinde üç kuruş kalmamış olmasının ne demek olduğunu iyi bilen, kendisine bir yer arayan erkekler". Neden erkekler? Açıklama yapmam gerekiyor mu? Zannetmiyorum. İnsanlara bir açıklama borçlu olduğum zamanları geride bıraktım. Ama merak edenler için,

Türkçe alt yazılar mevcuttur.

Bu noktada iki şeyi de belirtmeye devam etmem gerekir. Birincisi, bu sosyal medyadan çıkıyorum demek değil. Sadece odağımı değiştiriyorum demek. Belki de, kitap yorumcusu influencer'lar değil, daha "hedef kitleye" yönelik hashtag'ler, influencer'lar ile çalışmak gerekli. Çünkü Bir Bar Hikayesi, ağdalı cümlelerle ağır kitaplar okumayı sevmeyenler için özel olarak tasarlandı. Yani günlük hayatında aktif bir kitap okuyucusu olmayan bir kişinin de eline alıp okuyabilmesini hedefledim. İkincisi, reklam ve tanıtımı da bırakıyorum demek değil. Sadece söylüyorum ki, doğru kişilerle çalışmak önemli.

Ayrıca önemli bir not: Kitap satış rakamları ticari bir başarıdır. Edebi değil. Edebi başarı nedir? Emin değilim. Ancak kitap satışı değildir. Oğuz Atay'ın hiçbir kitabı, ne yazık ki Oğuz Atay hayattayken ikinci baskısını yapamadı. Ölümünden ancak seneler sonra kıymete bindi rahmetli. Ben Oğuz Atay değilim. Ancak diyeceğim, Oğuz Atay da kitaplarının getirdiği ticari başarısının ekmeğini hiçbir zaman yiyemedi zaten.

Açıkçası sanırım çok iyi bir teklif gelmedikçe -ki gelmez- herhangi bir yayın evi ile çalışma fikrim de yok. Ama yazmaya devam edeceğim. Zaten bugüne kadar gerçekten okuyan ve vakit ayıran kişiler, kitabı okuyabilmek için tablet, telefon, e-kitap okuyucu gibi kaynakları kullanabilen insanlardı. Bununla ilgili bir anket yaptığımda da elektronik ortamda kitap okuyabilirim diyenlerin sayısı açıkçası tatmin edici seviyedeydi. Bu nedenle dijitale döneceğim gibi duruyor. Ücretsiz ISBN alabileceğiniz ve kitabınızı e-kitap okuyucuları ve e-kitap platformlarında yayınlayabilen pek çok hizmet var. Bunlardan başlıcası Amazon KDP. ISBN aldıktan sonra da burada ya da kişisel web sitemde erişilebilir fiyatlara da yayınlayacağım. Nasıl olsa basılan kitaplardan da para kazanmıyorum. Üstüne para veriyorum.

Dijitale açmayı planladığım ilk kitap "Adı Anılmayan Bir Geçmişin Hikayesi" olacak. Beklemede kalın.