Neden yahu?

Neden yahu?
Photo by Sepp Rutz / Unsplash

Neden hep çalışmamız gerekiyor?

Sabah uyanıyoruz, hazırlanıyoruz, işe gidiyoruz, bir şeyler yapıyoruz. Bize sorumluluklar yükleniyor. Onları yerine getiriyoruz. Bitmiyor. Ertesi gün devam ediyor. Sonraki gün de devam ediyor. Hafta sonu nefes aldık zannediyoruz. Sonra gene çalışıyoruz. Tatile çıkıyoruz. Geri dönüyoruz. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yaşlanıyoruz. Emekli olduğumuzda, tüm bu yaşımızda yapabileceğimiz şeyleri yapmaya artık gücümüz kalmıyor. Aslında emeklilik falan hikaye. Artık posamız çıktığında, bizi eski atık bilgisayarlar gibi kenara itekliyorlar. Sistemden çıkarıyorlar çünkü artık bizden istedikleri verimi alamıyorlar. Hepsi bu. Emeklilik bir hak değil ki? Emeklilik sadece artık işlevini görmeyen eskimiş bir parçanın çıkarılarak yenisiyle değiştirilmesi. Öldürmediklerine ve yaşamamıza izin verdiklerine dua etmemiz lazım. Kesin bundan yirmi yıl sonra öldürürler de.

"Emekli mi oldun? Vah canım, daha çok da gençmişsin. Neyse, bak şimdi. İki iğne var. Birisi ucuz, devlet bunu karşılıyor. Öldürürken çok acıtıyor ama beş dakikaye öleceksin zaten. Diğeri, ne yazık ki SGK karşılamıyor ama seni çok güzel bir uykuya uyutuyoruz. Öldüğünü anlamıyorsun bile. Hangisini istersin?"

Ne yapıyoruz ya? Ben burada ne yapıyorum? Bu masada ne işim var? Neden hep bir sonrak işin ne olduğuna bakıp sadece devam ediyorum ki?

Basit. Çünkü başka çarem yok. Küçük bir kızım, bir ailem var. Geçinmemiz gerek. O yüzden, kızım da bu sistemin içine dahil olup benden boşalacak boşlukta kendisine bir yer bulsun ve aynı boktan döngünün içinde bir gün kendi hayatını sorgulasın diye çalışmam gerekiyor.

Çok komik. Nasıl bu noktaya getirmeyi başardık "medeniyeti"? Nerede hata yaptık? Böyle olmamalıydı sanki.