Okunmak mı, para kazanmak mı?

Okunmak mı, para kazanmak mı?
Photo by Erik Mclean / Unsplash

Muhtemelen aklınızdan şunlar geçiyordur:

"Yeni bir yazarım, nasıl kitap satarım?"

"Kitaplarımı nasıl tanıtırım?"

"Yazarlar para kazanabilir mi?"

"Kitap yazdım, satabilir miyim?"

Bir yazar olarak, okunmak mı istiyorsunuz yoksa para kazanmak mı?

Para kazanmak ile okunmak arasında her zaman bir doğru orantı yoktur. Özellikle yeni bir yazarsanız.

Kimse sizin adınızı, sanınızı bilmiyor. Çevreniz geniş bile olsa, kabul edelim ki kimse arkadaşlarının kitaplarını para verip almak istemiyor. Biz "aman arkadaşım kitap yazmış, o benim arkadaşım, kitabını imzalayıp bana hediye etmesi lazım" diye bekleyen bir milletiz. Asla, "arkadaşım kitap yazmış, onu desteklemek için kitabını almalı ve tanıtmalıyım" diye düşünmeyiz.

Türkiye'de yeni bir yazarsanız, büyük yayınevleri ile bile anlaşsanız, kitabınızın satma garantisi yok. Yayınevi bir şekilde parasını çıkarır. Ya sizden ilk 200 kopyayı satın almanızı ister, ya başka bir ücret talep eder, ya da ilk baskıdan telif ödemiyoruz der. Bazen hepsini bir arada der.

Dünyada da durum çok farklı sayılmaz. Gerçekten yer yerinden oynayacak bir kitap yazmadıysanız, ki kabul edelim böyle kitaplar çok nadir gerçekleşiyor, yeni bir yazarsanız -ki kitap sayınız fark etmez- üzücü durum bu.

Haberiniz var mı bilmiyorum ama Game of Thrones'un yazarı bile, uzun yıllardır bir kitapçı işletiyor. Adam yıllarca ünlü yazarlardan imzalı kitapları satarak para kazandı. Kitap sattı. Kendi kitapları bile değildi.

O yüzden, çok reklam yaparsam çok satarım, çok satarsam para kazanırım teorisini bir kenara bırakın.

Ben para kazanıp kazanamayacağımı bilmiyordum. O yüzden okunmayı seçtim. Kabul edelim, içimdeki dürtü de okunmak üzerineydi. Para kazanmak değil.

O yüzden:

  1. Kitaplarımın telif haklarını artık hiçbir yayınevine vermiyorum. Dolayısıyla Türkiye'de bir yayın evim artık yok. Çünkü telif haklarını bir yayınevine verdiğim zaman, ilgilenmiyorlar. Reklam yapmıyorlar. Reklamı siz yapıyorsunuz, çünkü okunmak istiyorsunuz, parayı yayınevi kazanıyor.
  2. Dijital platformlarda aktifim. Kitaplarımı yayınlamak için Google Play Kitaplar ve Draft2Digital kullanıyorum. Amazon'dan Apple Kitaplar'a, Google Kitaplar'dan Kobo'ya ve Kindle'a, tüm platformlarda kitabımı ücretsiz yayınlıyorum. Bir yayın fiyati koyuyorum, sonra kampanya yapıyorum. Bedava veriyorum. Günlük indirilme sayılarım 10 civarında oluyor. Bu gerçekten iyi bir rakam. Bir yayınevi ile anlaştığımda günde 10 kitap satamıyordum. Bırakın günde 10 kitap'ı, reklam yapmazsam ayda 10 kitap satamıyordum.
  3. Bir hayran kitlesi oluşuyor zamanla. 50 kadar "ilk okuyucu" grubum var. Yayına çıkmadan önce kitabımı birlikte okuyor, hataları konuşuyoruz. Bu tek bir editörden alamayacağınız harika bir hizmet. Paylaşmaktan korkmayın. Zaten kitabınız kimsenin sikinde değil. Merak etmeyin, kitabınızı çalmazlar.

Özetle: para kazanmayı bir kenara bırakırsanız, dijitale yönelin. Ayrıca eğer Avrupa ve Amerika satmak isterseniz (ya da Türkiye hariç her yer), Draft2Digital gibi platformlara yönelin. İşiniz çok kolaylaşır.

Hadi sevgiyle kalın!